Firar

"... Alaattin Çakıcı ismi, 12 Eylül sonrasında gündeme geldi. Ancak, Susurluk'a kadar devlet içindeki ilişkileri pek bilinmez, hakkında yaratılan "ASALA terörünü o ve arkadaşları bitirdi" efsanesinin arkasında günlük işlerini yürütürdü. Çakıcı'nın ciddi bir kovuşturmaya uğraması da Susurluk kazası sonrasındaki gelişmelere dayanıyor. Milliyet Gazetesi'nde Genel Yayın Müdürü olduğum dönemde de en çok uğraştığım konulardan biri Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına kaçırılması ile başlayan gelişmeler oldu. Çakıcı'yı takip edip, izini yurtdışında bulan Emniyet görevlilerinin o süreçte yaptıkları teknik takip ve telefon dinlemeleri, hepimizi dehşete düşüren bir ilişkiler ağının daha aydınlanmasını sağladı. ... İlişkiler ağının bir tarafında suç örgütleri, öteki tarafında yüksek yargı mensupları ve hepsinin çevresinde de istihbarat örgütümüzün bazı mensupları vardı...
Elinizde tuttuğunuz bu kitap Lube Ayar'ın o dönemde başladığı bir gazetecilik görevini başarıyla ve yüz akıyla tamamladığının da bir kanıtı.....
Lube Ayar, bu kitabında size kısaca anlattığım o özel operasyonu anlatmakla da kalmıyor. O operasyon öncesinde nasıl bir ülkede yaşadığımızı, ilişkiler ağının nasıl zaman içinde şekillendiğini ve hangi noktaya ulaştığını da bu kitapta bulacaksınız.
Lube Ayar, bu kitabıyla kendi işini mükemmel bir şekilde yerine getirdiğini de ortaya koyuyor. Eski bir yöneticisi ve meslek büyüğü olarak ona sadece teşekkür edebilirim.
Ve bir de şunu söyleyebilirim: Lube Ayar ve onun gibi genç gazetecilerin içindeki meslek aşkı sönmedikçe, bu ülkede hiçbir şey gizli kalmayacak!"
MEHMET Y. YILMAZ